CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, “Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan, 9 işçinin göçük altında kaldığı siyanürlü altın madeniyle ilgili tartışmalar sürerken, CHP TBMM Grubu olarak Kanadalı bir maden şirketinin işlettiği altın madeninin oluşturduğu tehdide karşı, 2022 yılında Genel Görüşme önergesiyle TBMM’yi acil toplantıya çağırdık ancak bu çağrı dikkate alınmadı” dedi.
Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni’nde toprak kayması sonucu göçük altında kalan 9 işçi için arama kurtarma çalışmaları sürüyor. CHP Şanlıurfa Milletvekili Av. Mahmut Tanal, 2022’de, CHP’nin Çöpler Altın Madeni’ne ilişkin önergeyle Meclis’i acil toplantıya çağırdığını ancak çağrının dikkate alınmadığını söyledi. Tanal, şunları söyledi:
“ALTIN MADENİNİN OLUŞTURDUĞU TEHDİDE KARŞI 2022’DE TBMM’Yİ ACİL TOPLANTIYA ÇAĞIRDIK ANCAK ÇAĞRI DİKKATE ALINMADI”
“Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan, 9 işçinin göçük altında kaldığı siyanürlü altın madeniyle ilgili tartışmalar sürerken, CHP TBMM Grubu olarak Kanadalı bir maden şirketinin işlettiği altın madeninin oluşturduğu tehdide karşı, 2022 yılında Genel Görüşme önergesiyle TBMM’yi acil toplantıya çağırdık ancak bu çağrı dikkate alınmadı.”
Buna göre, CHP’li Tanal ile diğer milletvekilleri, 27 Haziran 2022 tarihinde, Erzincan’ın İliç ilçesinde özel bir firmanın işlettiği altın madeni sahasında siyanür taşıyan boruların patladığını belirterek, söz konusu siyanür akıntısının çevreye, toprağa ve suya verdiği zararın tespit edilmesi, 20 ton siyanürlü suyun, sülfürik asit ve çok sayıda zehirli kimyasal maddenin Fırat Nehri’ne aktığı iddiasının araştırılarak gerekli tedbirlerin acilen alınması amacıyla TBMM Genel Kurulu’nda Genel Görüşme açılmasını talep etti.
“FIRAT NEHRİ’NİN HAYAT VERDİĞİ KENTLERDE YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZ, DİKEN ÜSTÜNDEDİR”
2022 tarihli genel görüşme önergesinin gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:
“Ülkemizin Doğu’sunda Fırat Nehri’nin hayat verdiği kentlerde yaşayan vatandaşlarımız, birkaç gündür deyim yerindeyse diken üstündedir. Erzincan’ın İliç ilçesinde özel bir firma tarafından işletilen altın madeni sahasında siyanür taşıyan borular patlamıştır. Akabinde yaklaşık 20 ton siyanürlü suyun, sülfürik asit ve çok sayıda zehirli kimyasal maddenin, önce madenin altındaki dereye, oradan da Fırat Nehri’ne karıştığı iddia edilmektedir. Nitekim sorumlu özel maden firması, siyanür akıntısını doğrulamıştır. Yalnız dökülen siyanür miktarının 8 kilogram olduğu öne sürülmüştür. İlgili kamu kurumlarından da kamuoyunu tatmin etmekten çok uzak açıklamalar yapılmıştır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, siyanür sızıntısından kaynaklı kirliliğin dere yatağına ulaşmadığını savunurken maden şirketine üst sınırdan 16 milyon ceza verildiğini duyurmuştur. Erzincan Valiliği de sızıntının Fırat Nehri’ne ulaşmadığını iddia etmiştir.
“FIRAT NEHRİ’NE 20 TON SİYANÜRLÜ SUYUN AKTIĞI İDDİASI BİLE KORKUNÇTUR”
Siyanür, çevreye yayıldığında, toprağa, suya karıştığında tüm canlı yaşamı için ölümcül tehdit oluşturan son derece tehlikeli bir kimyasaldır. Bu sebeple Fırat Nehri’ne 20 ton siyanürlü suyun aktığı iddiası bile korkunçtur. Türkülere, romanlara ve şiirlere konu olan Fırat Nehri, sırasıyla Erzincan, Tunceli, Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Adıyaman, Gaziantep ve Şanlıurfa illerimizden geçmektedir. Fırat Nehri üzerinde İliç, Keban, Karakaya, Atatürk, Birecik ve Karkamış barajları bulunmaktadır. Ortadoğu’nun en uzun akarsuyu konumundaki Fırat Nehri, Türkiye sınırlarını aşarak Suriye ve Irak’taki kentlere de hayat vermektedir. Fırat Nehri aracılığıyla belirtilen illerde vatandaşlarımızın içme suyu ihtiyacı karşılanmaktadır. Fırat suyu, tarımsal sulamada kullanılmaktadır.
“TEHLİKENİN BOYUTU KAVRANMALIDIR”
Erzincan merkezli siyanür akıntısı, kamu sağlığını, vatandaşlarımızın güvenliğini ve yaşama hakkını doğrudan ilgilendirmektedir. Halkı temsil eden TBMM’nin bu tür ciddi bir mesele karşısında kayıtsız kalması beklenemez. Tehlikenin boyutu kavranmalıdır. İlgili kamu kurumlarının açıklamalarının ve savunmalarının, ikna edici nitelikte olmadığı da ortadadır. TBMM Genel Kurulu’nda bir genel görüşme açılarak Erzincan’da maden sahasındaki siyanür akıntısının çevreye, toprağa, suya verdiği zarar ele alınmalı, 20 ton siyanürlü suyun Fırat Nehri’ne aktığı iddialarına yönelik atılması gereken adımlar masaya yatırılmalıdır.”