Güne bir fincan kahveyle başlamak sağlıklı mıdır?

Güne Bir Fincan Kahveyle Başlamak Sağlıklı mıdır?

İstanbul (İGFA) – Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi (İngilizce) Tıbbi Biyokimya Bölümünden Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, kahvenin sağlık üzerindeki etkilerini ve sabah kahvesi alışkanlığının avantajlarını ve dezavantajlarını değerlendirdi.

Kahve, dünyanın en popüler içeceklerinden biri olup birçok kişinin güne bir fincan kahve ile başladığını belirten Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Kahvenin bazı sağlık yararları olduğu gösterilmiş olsa da güne bir fincan kahve ile başlamanın sağlıklı olup olmadığı konusunda devam eden bir tartışma var” dedi.

Kahvenin Faydaları:

Kahve, zihinsel uyanıklığı artırabilen ve bilişsel performansı iyileştirmeye yardımcı olabilen kafein içerdiğini belirten Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Kafein ayrıca metabolizmayı hızlandırır, enerji seviyelerini artırır ve atletik performansı iyileştirir. Ayrıca, kahve antioksidanlar bakımından zengindir ve iltihabı azaltabilir, hücre hasarına karşı koruyabilir. Kahvenin başka sağlık yararları olabileceğini gösteren çalışmalar da mevcuttur. Ancak, bu konudaki kanıtlar kesin olmadığı için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır” şeklinde konuştu.

Kahvenin Dezavantajları:

Kahvenin potansiyel sağlık yararları olsa da bazı dezavantajlarının da olduğunu dile getiren Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Kahveyle ilgili en büyük endişelerden biri kafein içeriğidir. Fazla miktarda kafein tüketmek sinirlilik, kaygı ve uykusuzluk gibi yan etkilere yol açabilir. Ayrıca, kafein kalp atış hızında ve kan basıncında geçici artışa neden olabilir ve bu durum kardiyovasküler sorunu olanlar için problem teşkil edebilir” dedi.

Hassas Midesi Olan Kişiler İçin Aç Karnına Kahve İçmek Sorun:

Kahvenin asitli bir içecek olmasının mide ekşimesi ve asit reflü gibi sindirim sorunlarına neden olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Hassas midesi olan kişiler için aç karnına kahve içmek özellikle sorunlu olabilir” ifadesinde bulundu.

“Güne bir fincan kahveyle başlamak sağlıklı mıdır?” sorusuna yanıt olarak Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin şunları söyledi, “Bu sorunun cevabı birkaç faktöre bağlıdır. Genel olarak, orta düzeyde kahve tüketimi (günde yaklaşık 3-5 fincan) çoğu insan için güvenlidir. Ancak hamileler, kardiyovasküler sorunu olanlar veya kafeine karşı hassasiyeti olanlar kahve tüketimlerine dikkat etmelidirler” dedi.

Kahveye Şeker veya Krema Eklemeyin!

Kahveye şeker veya krema ekleyerek fazladan kalori alınmasının ve kilo alımının önüne geçmek adına alternatifler denemek gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Farklı içerikler deneyerek kahve alışkanlığınıza sağlık katmak mümkündür. Kahve, olumsuz etkileri olmadığı sürece birçok kişi için sağlıklı bir seçenektir. Ancak kafein ve asit içeriği gibi dezavantajları unutmamak önemlidir. Güne bir fincan kahveyle başlama kararı kişisel tercihlere ve sağlık durumuna bağlıdır” şeklinde konuştu.

Related Posts

Zayıflama baskısı gençleri anoreksiya riskiyle karşı karşıya bırakıyor

Prof. Dr. Fatma Çelik, zayıflama baskısının, yetersiz yemek yeme ve aşırı kilo kaybetmeyle kendini gösteren yeme bozukluğu hastalığı “anoreksiya nervoza”yı tetiklediğini belirtti.

Soğuk kahveye dikkat! Her bir bardak için fazladan tüketin

Beslenme uzmanları, sıcak havalarda artan sıvı kaybına karşı su tüketiminin hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor. Diyetisyen Asya Naz Al, yaz aylarında günde en az 2,5-3 litre su içilmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye’de 1 milyon kişi ölçüldü: Fazla kilo ve obezite oranları açıklandı

Sağlık Bakanlığı, ‘İdeal Kilonu Öğren Sağlıklı Yaşa’ kampanyası kapsamında 10-23 Mayıs tarihlerinde Türkiye genelinde 1 milyon 143 bin 189 kişinin boy-kilo ölçümünün gerçekleştirildiğini ve 673 bin 25 kişinin vücut kitle indeksi (VKİ) derecelendirmesinde ‘normal’ aralığında olmadığını duyurdu.

Bu hastalık kadınlarda daha sık görülüyor ve 20-40 yaş arasın teşhis ediliyor!

Multipl Skleroz (MS) hastalığı kadınlarda daha sık görülüyor ve genellikle 20-40 yaş arasında teşhis ediliyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Meltem Can İke, MS hastalarının fizyoterapi, egzersiz, sağlıklı beslenme ve sıcak ortamdan kaçınma gibi tedbirlerle yaşam kalitelerini artırabileceğini vurguladı.

Uyurken ısıran sinek nasıl felç bıraktı? Kuşlardan alıp taşımış: Aşısı da ilacı da yok

Mehmet Emir Özbakan, gayet sağlıklı ve hareketli bir bebekti. Ta ki uyurken Batı Nil virüsü taşıyan bir sivrisinek tarafından ısırılana kadar. Bu durum küçük çocuğun daha 1 buçuk yaşındayken yatağa bağımlı hale gelip hortumla beslenmesine neden oldu. Peki, bir sinek çocuğu nasıl bu hale getirmiş olabilirdi? Uzmanlar, tüm detaylarıyla anlattı.

Minik bir sararma, büyük bir tehlikenin habercisi olabilir!

Gözlerde ve ciltteki sararma hafife alınmamalı. Yenidoğan sarılığı fark edilmezse, bebeğin beyninde geri dönüşü olmayan sorunlara neden olabilir. Yenidoğan Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Öktem ebeveynlere kritik uyarılarda bulundu.