Kış hastalıklarına karşı 8 kritik öneri!

“`html

İSTANBUL (İGFA) – İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özcan İnal, kış aylarında hastalıklardan korunmak için insanlarla yakın temastan kaçınılması gerektiğine dikkat çekiyor. Dr. İnal, “Öksürme ve hapşırma yoluyla yayılan damlaların solunmasıyla mikroplar hızla bulaşabilir. Akdeniz kültüründe selamlaşırken sarılmak ve öpüşmek yaygındır. Ancak hastalıkların arttığı bu mevsimde, korunmak için gerekli önlemleri almak son derece önemli. Bu nedenle karşılıklı konuşmalarda aramızda en az 70 cm mesafe bulundurmaya özen göstermeliyiz” diyor.

Kapalı ve kalabalık alanlara girmeyin

Solunum yolu enfeksiyonlarına yol açan virüs ve bakterilerin, kalabalık ve kapalı ortamlarda hızla yayıldığını söyleyen Dr. İnal, “Bu ortamlar genellikle havanın kuruluğu ile birleşerek mikropların yayılmasına zemin hazırlıyor. Dolayısıyla, zorunlu olmadıkça bu tür yerlerden kaçının. Ayrıca bulunduğunuz alanları düzenli olarak havalandırmak da büyük önem taşıyor.” şeklinde belirtmektedir.

Yetersiz kıyafetlerden kaçının!

Kalın giysilerle daha sıcak bir yere girdiğinizde terlemek kaçınılmaz hale gelir. Dr. İnal, vücut direncini zayıflatan ani sıcak değişikliklerinin özelikle hastalıklara zemin hazırladığına dikkat çekiyor. “Terleme sonrası vücut ısısının düşmesi ve üşüme hissi, metabolizmanın yavaşlamasına neden olur. Bu da kalp ve solunum sisteminin işleyişini olumsuz etkiler. Kış günlerinde pamuklu, terletmeyen ve soğuktan koruyan giysiler tercih edin. İnce ama kat kat giyinmek, soğuk havadan daha iyi korunmanıza yardımcı olacaktır. Baş ve boyun bölgenizi soğuktan koruyacak atkı, şapka gibi aksesuarları da unutmamalısınız.”

Sıvı alımını ihmal etmeyin

Kış aylarında su ihtiyacımız azalıyor gibi görünse de, zararlı mikropların atılması için sıvı alımının artırılması son derece önemlidir. Dr. İnal, “Günlük 2 – 2.5 litre su içmeye alışkanlık edinin. Çorba ve ayran gibi diğer sıvılara da şans verin,” diyor.

Uykunun önemi

Yeterli ve kaliteli uyku, bağışıklık sistemini destekler. Dr. İnal, “Kaliteli bir uyku için sadece saat olarak değil, zamanlamanın da önemli olduğunu belirtmektedir. İdeal olarak 6-7 saat uyumalı ve mümkünse saat 22:00 – 23:00 arasında yatağa girmelisiniz. Bu saatlerde melatonin hormonu en yüksek seviyeye ulaşır. Uyku düzeninize dikkat ederek bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.” diyor.

El hijyenine dikkat edin

Toplu ulaşım araçları, okullar ve alışveriş merkezleri gibi kalabalık yerlerde el hijyenine özen gösterin. Yüzünüze elinizi sürmeden önce ellerinizi yıkayın. El temizliği, enfeksiyonların yayılmasını önlemek için kritik öneme sahiptir. Özellikle çocuklarınıza el yıkama alışkanlığını kazandırmayı unutmayın. El dezenfektanı ve kağıt mendil de kullanışlıdır.

C vitamini zengini gıdalar tüketin

Dengeli bir beslenme, bağışıklık sisteminizin düzgün çalışmasında büyük rol oynar. Dr. İnal, “Kış mevsiminde portakal, mandalina, greyfurt gibi C vitamini açısından zengin meyveleri bol miktarda tüketmelisiniz. Ayrıca haftada en az iki gün balık yemek de, sağlığınızı destekleyecektir. Eğer doğal besinlerle yeterli vitamin alamıyorsanız, takviye almayı düşünmelisiniz.” uyarısında bulunuyor.

Hareketsiz kalmayın ama aşırı zorlamayın!

Kış aylarında soğuk havalardan dolayı dışarı çıkma konusunda tereddüt ediyoruz. Ancak hareketsiz yaşam tarzı, bağışıklığı zayıflatabilir ve kilo almaya neden olabilir. Dr. İnal, “Havanın çok soğuk olmadığı günlerde en az 45 dakika tempolu yürüyüş yapmayı ihmal etmeyin. Ayrıca spor yaparken koruyucu giyimler kullanarak zorlanmamaya özen gösterin.” diyor.

Dinlenmeye önem verin

Vücudun yenilenme süreci istirahatle gelişir. Bu nedenle, düzenli dinlenmek ve stresle başa çıkmak sağlığınız için önemlidir. Zaman zaman ağır iş temposundan uzaklaşmak, bağışıklık sisteminizi canlandırmaya yardımcı olacaktır.

“`

Related Posts

Her gün tüketiyorsanız fark etmeden karaciğerinizi bitiriyorsunuz!

Protein tozu kullanımı son yıllarda gençler arasında büyük bir hızla yayılıyor. Ancak uzmanlar, bilinçsiz tüketimin karaciğer yetmezliğinden böbrek hasarına, hatta ölüme kadar varan ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor.

Bardağın içinde jele dönüyor! Suda şişen mucize: Magnezyumu roketliyor

Yaşam trendlerinin öncüsü haline gelen chia tohumu, küçük boyutuna rağmen büyük faydalarıyla dikkat çekiyor. Özellikle suda bekletilerek tüketildiğinde jel kıvamına gelen chia tohumu, magnezyum depolarını fulleyen faydalı bir etkiye sahip. Ancak tek faydası bununla sınırlı kalmıyor, vücuda sayısız etkisi var. İşte chia tohumunun etkileri ve doğru tüketim yöntemi.

Uzmanından ebeveynlere kritik uyarı: Hayati tehlike yaratabilir!

Astım ve benzeri kronik hastalıklarla mücadele eden çocuklar için ilaçların doğru kullanımı sandığınızdan daha önemli. Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu ve Prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, çocuklarda doğru ilaç kullanımının hayat kurtarıcı olduğunu vurguladı.

Kendini Sevme Stresi Azaltıyor

Üsküdar Üniversitesi tarafından bu yıl “Nörobilim Temelli Pozitif Psikoloji” temasıyla 7’ncisi düzenlenen Uluslararası Pozitif Psikoloji Kongresi’nin “Onur Konuğu” Oregon Eyalet Üniversitesi’nden Doç. Dr. Thomas Field, “Sinirbilime Dayalı Bilişsel Davranış Terapisi Hakkında Kısa Başlangıç” konusunu ele aldı.

Aşırı aktif mesane kadınları tehdit ediyor! Ani idrar yapma isteği en tipik belirtisi

“Ani idrarım geldi, yetişemedim”, “Çok sık idrara çıkıyorum, böbreklerim iyi çalışıyor”, “Evden çıkmadan önce mutlaka tuvalete girerim” Günlük hayatımızda yaşadığımız veya çevremizden sıkça duyduğumuz bu yakınmalar, toplumda “aşırı aktif mesane” olarak bilinen mesane hiperaktivitesi hastalığının sinyali olabilir.

Ülkemizden gençler ‘kaygılı’: ‘Gençlerin ülkemizde yaşam kaygısı yüksek’

Türkiye’de gençlerin en büyük sorunlarından biri gelecek kaygısı. Zorlaşan hayat şartları gençleri, geleceğe karşı umutsuzluğa düşürüyor. Şen, bu sürecin gençleri nasıl etkilediğini gazetemize anlattı.