ABD’de iş gücü piyasasından alınan ilişkin karışık sinyaller ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirimlerine ne zaman başlayacağına yönelik tahminleri zorlaştırdı.
Analistler, bu hafta önemli merkez bankalarının faiz kararlarının yanı sıra yoğun veri gündeminin de yatırımcıların takibinde olacağını kaydederek, varlık fiyatlarında oynaklığın artmasının öngörüldüğünü bildirdi.
Geçen hafta boyunca ABD’de açıklanan veriler, iş gücü piyasasının soğuduğuna dair umutları artırmasına karşın haftanın son işlem gününde ülkede açıklanan tarım dışı istihdam verisi, grevdeki otomotiv işçilerinin işlerine dönmesinin de etkisiyle, kasımda 199 bin kişi artarak beklentileri aştı. ABD’de işsizlik oranı da yüzde 3,9’dan 3,7’ye düştü.
Güçlü istihdam verilerinin, ilk etapta Fed’in şahin para politikasının sonuna geldiğine ilişkin beklentileri zayıflattığını aktaran analistler, buna karşın verilerin ABD ekonomisinde “yumuşak iniş” senaryosunu destekler nitelikte olduğunu belirtti.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda, istihdam raporu verileri öncesinde Fed’in mart ayında politika faizinde indirimlere başlayabileceğine ilişkin ihtimal yüzde 60 iken, söz konusu verilerin ardından bu ihtimal yüzde 45’lere geriledi.
Mayıs ayında faiz indirimi olacak mı?
Analistler, Fed’in enflasyonla mücadele kapsamında temkinli davranarak faiz indirimlerini erteleyebileceği ihtimalinin de masada olduğunu anımsatarak, şu sıralarda bankanın mayıs toplantısında yüzde 75 ihtimalle faiz indirmeye başlayacağının fiyatlandığını dile getirdi.
Bu hafta Fed’in politika faizinde değişikliğe gitmeyeceğine kesin gözüyle bakılırken, toplantı öncesinde ABD’de açıklanacak enflasyon verilerinin ve toplantı sonrasında Fed Başkanı Jerome Powell’ın sözle yönlendirmelerinin piyasalarda oynaklığı artırması bekleniyor.
Öte yandan, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Rating, cuma günü açıkladığı Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nun aralık sayısında, küresel ekonomik büyüme hızının gelecek yıl keskin bir şekilde düşerek yüzde 2,1 olacağını öngördü. Raporda, ABD ekonomisinde resesyon olmasa da keskin bir yavaşlamanın beklendiği aktarıldı. Ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4, gelecek yıl yüzde 1,2 ve 2025’te yüzde 1,4 büyüyeceği tahmin edildi.
Ayrıca geçen hafta, ABD’nin büyük bankalarının üst yöneticileri (CEO), banka sermayelerinin artırılmasını öngören bankacılık sektörüne ilişkin yeni düzenleme teklifinin ekonomiye zarar verebileceği uyarısında bulundu.
“Basel III Endgame” olarak bilinen yeni düzenleme teklifine karlılıklarını etkileyebileceği gerekçesiyle karşı çıkan banka yöneticileri, düzenlemenin, sektörün daha fazla esnekliğe ihtiyaç duyduğu bir dönemde kredileri azaltacağını ve banka bilançolarını zayıflatacağını savundu.
Beklenenden güçlü gelen istihdam verisi sonrası cuma günü, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 10 baz puan artışla yüzde 4,23’e çıkarken, şu sıralarda yüzde 4,24 seviyesinde bulunuyor.
Dolar yeni haftaya yükselişle başladı
Haftanın son işlem günü, yüzde 0,4 artışla 104 seviyesinden günü tamamlayan dolar endeksi, yeni haftaya da yükselişle başlayarak 104,1 seviyesinde seyrediyor.
Tarım dışı istihdam verilerinin beklentileri aşmasının ardından yüzde 1,3 düşüşle günü 2 bin 3 dolardan tamamlayan altının ons fiyatı, şu sıralarda önceki kapanışının yüzde 0,3 altında 1.996 dolardan işlem görüyor.
Öte yandan, Kripto para birimi Bitcoin, dün yatay bir seyir izleyerek günü 43 bin 960 dolardan tamamlarken, şu dakikalarda önceki kapanışının yüzde 4,4 altında 42 bin 20 dolar seviyesinden işlem görüyor.
New York borsasında cuma günü Nasdaq endeksi yüzde 0,45, S&P 500 endeksi yüzde 0,41 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,36 artış kaydetti. ABD’de endeks vadeli kontratlar, yeni haftaya ise karışık seyirle başladı.
Gözler BoE faiz kararına çevrildi
Avrupa’da cuma günü alıcılı bir seyir öne çıkarken, bu hafta gözler Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankasının (BoE) faiz kararına çevrildi.
Analistler ECB ve BoE’nin bu hafta gerçekleştireceği toplantıda faizleri sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıldığını hatırlatarak, ABD istihdam raporundan alınan güçlü sinyallerin Avrupa’daki faiz indirim beklentilerinde de değişikliğe neden olduğunu bildirdi.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda, söz konusu veriler öncesinde, ECB’nin martta faiz indirimlerine başlama ihtimali yüzde 75 iken, ABD istihdam raporu sonrasında yüzde 60’a geriledi.
BoE’nin ise faiz indirimlerine haziranda başlama ihtimali para piyasalarında yüzde 85 ile fiyatlanıyor.
Bölge merkez bankalarının faiz kararlarının ardından banka başkanlarının yapacağı sözle yönlendirmelerin piyasalarda oynaklığı artırabileceğini aktaran analistler, bu hafta bölge genelinde açıklanacak yoğun veri gündeminin de yatırımcıların odağında bulunduğunu kaydetti.
Cuma günü, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,78, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 0,94, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,32 ve İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,54 yükseldi. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar, yeni haftaya ise karışık seyirle başladı.
Asya piyasalarında karışık seyir öne çıkıyor
Çin ekonomisine ilişkin artan endişeler risk iştahını törpüledi. Hafta sonu Çin’de açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) kasımda aylık ve yıllık bazda yüzde 0,5 düşerek beklentilerin altında kalması, ülkede hali hazırda var olan ekonomik aktiviteye ilişkin endişelerin daha da artmasına neden oldu.
Analistler, Çin’de yavaşlamaya devam eden enflasyonun, ülkede giderek zayıflayan yurt içi talebin bir göstergesi olduğunu anımsattı.
Kapanışa yakın, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,4 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,2 artarken, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,2 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,7 değer kaybetti.
Türkiye değerlendirme raporu yatırımcıların odağında
Yurt içinde, cuma günü satıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi günü yüzde 0,82 değer kaybıyla 7.913,76 puandan tamamlarken, Moody’s’in cuma günü açıklaması beklenen Türkiye değerlendirme raporu yatırımcıların odağına yerleşti.
Dolar/TL, haftanın son işlem gününde yüzde 0,2 artışla günü 28,9846’dan kapatmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 28,9830 seviyesinden işlem görüyor.
Öte yandan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Dr. Hafize Gaye Erkan, reel sektör ile toplantılarını sürdürürken, ekonomi yönetiminin yurt dışındaki yatırımcı toplantıları da devam ediyor.
Erkan, reel sektör görüşmeleri kapsamında, bugün İstanbul’da, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Toplantısı’na, 13 Aralık Çarşamba günü de Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi ile İstişare Toplantısı’na katılacak.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ve Erkan, yurt dışındaki yatırımcı toplantılarını Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanı İspanya ile sürdürerek, 14-15 Aralık’ta yatırımcı toplantılarına katılacak.
TCMB toplam rezervleri tüm zamanların yüksek seviyesinde
Analistler, cuma günü Moody’s’in açıklaması beklenen Türkiye değerlendirme raporu öncesinde TCMB toplam rezervlerinin 140,1 milyar dolarla tüm zamanların yüksek seviyesine ulaştığını ve Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 331 baz puana kadar gerilediğini hatırlattı.
Ayrıca, Fitch Rating’in, cuma günü açıkladığı Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nun Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerin de yer aldığı bölümde, ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 4,1, gelecek yıl yüzde 2,5 ve 2025’te yüzde 3,2 büyüyeceği öngörüldü.
Bugün yurt dışında veri gündeminin sakin olduğunu, yurt içinde ödemeler dengesi, sanayi üretimi ve işsizlik oranı verilerinin takip edileceğini belirten analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 7.900 ve 7.780 puanın destek, 7.960 ve 8.060 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.
AA Finans’ın beklenti anketlerine katılan ekonomistler, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin ekimde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,09 artmasını, cari işlemler hesabının ise ekimde 745 milyon dolar fazla vermesini bekliyor.